Küplüpınar Mahallesi’nde arsasını bağışlayan Hacı Sabri’nin ismini taşıyan ancak daha sonra tadilatını yaptıran Cavit Çağlar’ın ismi verilen cami, yeni bir tartışma ile gündemde. Caminin ön tarafındaki 2 ev ve dükkan sahiplerinin rızası olmadan kamulaştırılmak istenince, mülk sahipleri pankart asarak işlemi yapanları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şikayet etti.
Küplüpınar’da 1955 yılında hayırsever Hacı Sabri tarafından bağışlanan arsaya onun ismini taşıyan bir cami yapıldı. Aradan yıllar geçtikten sonra 1997 yılında İşadamı Cavit Çağlar’ın yardımıyla cami tadilattan geçirilerek büyütüldü. Arsa bağışçısı Hacı Sabri’nin isminin kaldırılarak camiye Cavit Çağlar’ın isminin verilmesi büyük tartışmaya yol açtı. Tartışmaların doruğa ulaştığı günlerde Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz da bir tartışma başlatarak Cavit Çağlar isminin kayıtlara geçmesi için kampanya yürüttü. Tüm bu yaşananlara rağmen hali hazırda Hacı Sabri Cavit Çağlar Camii olarak ibadethane hizmet vermeye devam ediyor.
MÜLK SAHİPLERİ KARŞI ÇIKIYOR
Hacı Sabri Cavit Çağlar Camii bugünlerde bir kez daha ciddi bir tartışma ile gündemde. Caminin ön tarafında Tahsin Saattepe ve ailesine ait olan bina, ibadethanenin çevresinin açılması için yıkılmak isteniyor. Bunun için girişimler yapılırken, mülk sahipleri ise camiden daha eski olan mülklerinin kamulaştırılmasına karşı çıkıyor. Kendi mülklerinin camiden daha eski babadan atadan kalma olduğun dile getiren Tahsin Saattepe, yaşananların kendilerini mağdur ettiğini söyledi.
2 EV 2 DÜKKÂNA 277 BİN
Toplam 160 metrekare alana sahip mülklerinin üzerinde iki ev ve iki işyerlerinin olduğuna dikkati çeken Saattepe, “Büyükşehir Belediyesi ilk etapta 195 bin lira teklif etti. Daha sonra bilirkişi buraya 277 bin lira bedel biçti. Bizim iki ev ve işyerimiz var verilen para bir daire parası bile değil. Mağdur edilmeye çalışılıyoruz” dedi.
“BİZİ MAĞDUR EDİYORLAR”
Kamulaştırmada kendi rızalarının alınmadığını anlatan Saattepe, “Bu tür kamulaştırmalarda hak sahibinin rızası gerekir ama biz bu kamulaştırmaya razı değiliz. Burada yapılmak istenen iş zorunlu bir iş de değil. Mülkümüz caminin ön tarafında. Orada namaz kılınamayacağına göre yapılan bizi mağdur etmekten öteye bir iş değil. Bina ile cami zaten birleşik de değil. Arada abdesthane var. Burada ortaya çıkan birileri, yaptım oldu ile işi çözmeye çalışıyor. Bu işin öncülerinden biri de mahallemiz sakinlerinden İsmail Hakkı Arslan. Burada komşumuz ama bizim bu mağduriyetimize neden olacak işin öncülerinden birisi o” diye konuştu.
MAHKEME DEVAM EDİYOR
Yaşadıkları mağduriyeti yargıya taşıdıklarını anlatan Tahsin Saattepe, bu ayın 26’sında mahkeme olacağını ifade etti. Binada iki ailenin yaşadığını ve alttaki dükkanlardan nafakalarını kazandıklarını da belirten Saattepe, kendilerine verilecek 277 bin liranın bir ev bile almadığını ve iki ailenin birden mağduriyetinin oluştuğunu da sözlerine ekledi.
PANKARTLI PROTESTO
Yaşananlar karşısında çaresiz kalan Tahsin Saattepe, binanın ön cephesine bir pankart asarak uygulamayı protesto etti. Pankartta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Saattepe, “Adaletli, vefalı ve merhametli Sayın Cumhur Reisimiz. Mülkümüz elimizden caminin etrafının açılması bahanesiyle rızamız olmaksızın el konulmak istenmektedir. Bu konuda yardımlarınızı ve müdahalenizi arz ve talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
(Alpaslan YILDIZ)